Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğup büyüyen Sinan Güneysu, “Ahmet Çavuş” olarak tanınan dedesi Ahmet Ergül’den etkilenerek davulculuğa merak sardı.
Akçaabat Folklor Derneğinin kuruluşunda vazife alan dedesinden öğrendiği mesleği 28 yıldır sürdüren Güneysu, 2003’te vefat eden dedesi gibi derneğin yönetim kurulu üyeliğini yürütüyor.
Davet üzerine yurt içi ve dışında katıldığı düğün, şenlik, şenlik üzere etkinliklerde zurna eşliğinde davul çalan Güneysu, kimi vakit Akçaabat halk oyunu grubuyla de sahne alıyor.
“Davulcu Sinan” olarak tanınan 43 yaşındaki Güneysu, KTÜ Rektörlüğüne bağlı Hoş Sanatlar Kısmında müzisyen ve halk oyunları antrenörü olarak misyon yapıyor.
İki çocuk babası Sinan Güneysu, AA muhabirine, davulculuğu annesinin babası Ahmet Ergül’den öğrendiğini, dedesine de bu sanatın kendi dedesinden miras kaldığını anlattı.
Akçaabat Folklor Derneğinde halk oyunları eğitmenliği yaptığını belirten Güneysu, küçük yaşlarda gönül verdiği davulculuk ve folkloru elinden geldiğince yeni jenerasyonlara aktarmak için uğraş sarf ettiğini söyledi.
Güneysu, vilayet il ülke ülke gezerek zurnacı arkadaşları ve halk oyunları grubuyla düğünlerde, şenliklerde sanatını sürdürdüğünü söz ederek, yurt dışında birçok yarış ve aktiflikte Akçaabat halk oyunları takımıyla Türkiye’yi temsil ettiklerini lisana getirdi.
“Gurbetçilerimize bir nebze olsun Trabzon havası aldırmış oluyoruz”
Akçaabat halk oyunları ile davul ve zurnanın Karadeniz beşerinin vazgeçilmezi olduğunu belirten Güneysu, yaz aylarının ağır geçtiğini, düğün ve şenlikler için çokça talep aldığını fakat yoğunluk nedeniyle birtakım davetleri geri çevirmek zorunda kaldığını kaydetti.
Güneysu, bilhassa Avrupa’da, Almanya, Hollanda ve Fransa’da büyük tertip yapıldığını belirterek, “Ben 2007 yılından itibaren katılıyorum, çabucak hemen her yıl Avrupa seyahatim oluyor. Bu hafta sonu Hollanda Amsterdam’daydım, orada Karadenizlilerin düzenlediği, Amsterdam Karadenizliler Derneğinin organizasyonundaydım. Yurt dışında yaşayan gurbetçilerimize bir nebze olsun Trabzon havası aldırmış oluyoruz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığını temsilen Çin, İtalya, Dubai ve Riyad’da fuarlara katıldığını lisana getiren Güneysu, şöyle konuştu:
“Benden sonra çocuklarımın bu işi devam ettirip ettirmeyeceğini bilmiyorum. Çocuklarımı sanatçılık istikametinde çok da zorlamadım zira müzik, Allah vergisi bir yetenektir. Müzik yeteneği nasıl dedemin çocuklarında olmamış bende olmuşsa tahminen de benim de çocuklarımda değil torunlarımda olacak. Bunları söylerken çocuklarımın bu işi devam ettirmesini de isterim alışılmış ki. Artık halk oyunları oynuyorlar, tahminen devam ettirirler.”
Güneysu, işin zorluklarına işaret ederek, şunları söyledi:
“Herkes tatile giderken biz çalışıyoruz. Eğlenceli bir iş yapıyoruz, evet ancak hafta içi işe gidiyorum, hafta sonu da düğüne gidiyorum. Öbür bir vaktim olmuyor. Bizim de bir ailemiz var, onlara da vakit ayırmak gerekiyor. Kimi vakitler seyahatten geliyorum, valizimi boşaltıyorum, tekrar doldurup gidiyorum. Hiç meskende kalmadığım günlerim oluyor. Bir düğünden bir düğüne koşuşturuyorum, bir bakıyorsun gece saat 11.00’de giriyorum konuta. Yatıyorsun, sabah tekrar gidiyorsun işe. Her şeye karşın meşakkatli lakin hoş bir iş, hiç sıkılmadan, severek yapıyorum. Allah sıhhat verdiği sürece de yapacağım. Bizden sonraki jenerasyonlara da aktarmak için elimden geleni yapacağım.”